OpenAI, yazarların telif haklarına saygılı olduğunu ve tüm yazarların "yapay zeka teknolojisinden faydalanmalarını istediğini" ifade etti. Martin, Grisham ve diğer tanınmış yazarlar da OpenAI'yi kitlesel ölçekte sistemik hırsızlıkla suçladılar ve bu mesele yazarların temsil edildiği meslek örgütü Authors Guild tarafından New York'taki federal mahkemeye taşındı.
Dava, yapay zeka BDM'lerin (büyük dil modelleri) kitapların telif haklarına tabi verilerini, yazarların onayı olmadan kullanmakla suçlanıyor. Özellikle ChatGPT gibi bir BDM'nin kitapların özetlerini oluşturabilmesi, bu endişeleri daha da artırmış durumda.
Ancak davada daha büyük bir endişe de medya endüstrisine yönelik. Bu, teknolojinin "insan tarafından yazılmış" içeriği yerinden etme potansiyeli taşıyor.
City Üniversitesi'nden hukuk uzmanı Patrick Goold, yazarlara duyulan sempatinin yanı sıra, ChatGPT'nin kitapları veri olarak kopyalamanın zor olduğunu ve bu nedenle davanın başarılı olma ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Goold'a göre, asıl endişe yapay zekanın işleri otomatikleştirmesi ve insan emeğini yerinden etmesiyle ilgili.
Goold, "Aslında umursadıkları şey telif ihlali değil. Asıl kaygıları yapay zekanın bir 'istihdam katili' olması" dedi. "Mesele, yapay zekanın yaratıcı sanatçıları işlerinden edebileceği konusuyla ilgili. Parlamento ve Kongre'ye gitmemiz ve yapay zekanın bu konudaki etkilerini düzeltmek için ne yapmamız gerektiğini tartışmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.