Geçmiş yıllarda yaşanan hasta ve doktorlar arasında yaşanan düşündüren ve gülümseten bir olay:
-Hasta sorar Hekime: ‘Hastalığımın adı ne hekim bey’ der?
-Hekim Cevabında: ‘Ne Yapacaksın Doktor mu olacaksın?’ der.
-Ben Senin tedavini yapıp iyi edeceğim.
-Yorma kendini.
‘Ve durum sıkıntıya girer yapacak fazla bir şey yok’ der. Doktor: ‘Böbrek gidecek elden artık.’ Hasta yakınına: bizlik işi kalmadı’ der. ‘Siz hastanızı alın şu Şehir de şu Doktor’ a götürün’ der ve giderler o şehir de O Doktorun yanına...
Doktor sorar hastalığının adı ne diye?
‘Hasta ne bilem hekim bey okuyup ta Doktor mu olacağım’ der...
Yani işin başı sağlık tedavi alıp şifa bulmak amaç.
Dünyada olduğu gibi Ülkemizde de bu tür hastalıklar maalesef hızlı bir şekilde ilerlemektedir. Bu hastalıkları izleyen böbrek hastalıklarını takiben sırasıyla Böbrek hastalıklarının artışı
-Nefrotik Sendrom
(Çocuklar da ergenlik çağında)
-Polikistik böbrek hastalığı
-Diyabet ve Hipertansiyona bağlı böbrek hastalığı.
-Yanlış ilaç kullanımına bağlı böbrek hastalığı.
Hızlı bir şekilde çoğalıyor.
Polikistik Böbrek hastalığı olan hastaların bazılarında hiçbir şikâyet ve bulgu olmadığını söyleyen uzmanlar, hatta bazı hastalarda, hastalığın yaşam boyu fark edilmediğini, bazı hastalarda ise, çeşitli şikâyet ve bulgular gelişebildiğini, Hastaların yaşı ilerledikçe, şikâyet ve bulguların ortaya çıkma riskinin artıp, bunlar arasında en sık görülenler böğür ağrısı, kanlı idrar yapma, idrar yolu enfeksiyonu bulguları, böbrek taşı oluşumu ve yüksek tansiyon (hipertansiyon) olduğunu söylemektedir.
Ama tıp durmuyor tabi ki her geçen gün farklı yöntemler tedavi yöntemleri gerçekleşmekte ve Polikistik Böbrek Hastalığına Yeni Umut olacak ilaçlar yapılmaktadır.
Dünyada bazı ülkelerde uygulanan ve önümüzdeki dönemde ilk kez Türkiye’de hayata geçirilecek olan ilaç tedavisi, böbrek yetersizliğinin önde gelen nedenlerinden biri olan ve ülkemizde sayısı 75 bine yaklaşan polikistik böbrek hastalarına yeni bir umut oldu.
Bizler sivil toplum kuruluşu olarak bu hastalıklar nedeniyle insanların hayatlarının zorlaştırılmadan sağlıklı bir şekilde yaşamalarını istemekteyiz. Bir aile bireyinde bu tür hastalık varsa aile fertlerinin kontrol olmasını gerekirse genetik testler yapılarak hastalık genetik ise tedavilerine başlayıp bu zorlu yola düşmemelerini sağlamak için çaba göstermeliyiz. Bur da hasta ve yakınlarının başta olmak üzere Uzman Doktorlarımıza da çok iş düşmektedir.
KABÖDER DERNEĞİ BAŞKANI
Hanifi ÇÖPLÜ
Editör: TE Bilişim