Son zamanlarda fiyat artışlarının yaşandığı bazı sektörlerde, bu artışların ne kadarının suni, ne kadarının gerçek ve ne kadarının kasıtlı olduğu sıkça sorulmaktadır. Özellikle market raflarındaki sürekli fiyat değişimleri bir dönem için endişe yaratmış olsa da, şu anda durumun daha stabil olduğu gözlenmektedir.
Kullanıcıların en çok şikayetçi olduğu diğer iki sektör ise gayrimenkul ve otomotivdir. Bu sektörlerdeki hızlı fiyat artışları ve fırsatçıların ortaya çıkması, hükümeti önlemler almaya yönlendirmiştir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada otomotiv ve gayrimenkul sektörlerinde alınacak önlemleri duyurdu.
Konut ve kira sektöründeki aşırı fiyat artışlarını engellemek amacıyla ağır yaptırımlar getirileceğini belirten Erdoğan, çimento ve hazır beton sektöründeki dengesiz fiyat artışlarının da yakından takip edildiğini ifade etti. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu, Erdoğan'ın açıklamalarının sektör üzerindeki olası etkilerini değerlendirmeden önce çarpıcı rakamlar paylaştı.
Tellioğlu, 2021 yılı Mart-Nisan aylarında çimento ton fiyatının 150 TL olduğunu hatırlatarak, aynı yılın yaz aylarında bu fiyatın 400 TL'ye yükseldiğini söyledi. Betonun ton fiyatının ise 2021 yılı sonunda 600 TL'ye, 2022 sonunda ise bin 300 TL'ye çıktığını belirtti. Tellioğlu, günümüzde ortalama çimento ton fiyatının 2 bin 300 TL'ye kadar çıktığını ve çimento üreticilerinin maliyetlerinin yüzde 700-800 civarında arttığını, ancak uygulanan yüzde bin 500'lük zamın gerçekçi olmadığını vurguladı.
Çimento fiyatlarındaki bu haksız artışın birçok sektörü etkilediğini söyleyen Tellioğlu, beton, harçlı sıva imalatları, zemin şap kaplamaları, duvar malzemeleri, hazır beton, yapı kimyasalları, karo fayans gibi ürünlerin etkilendiğine dikkat çekti. Tellioğlu, mevcut duruma müdahale edilmezse konut arzının düşeceğini ve bu durumun hem satış hem de kira bedellerini yükselteceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının sektör için değerli olduğunu ifade eden Tellioğlu, fiyatların stabil kalmasının önemli olduğunu ve bunun başarılması durumunda geleceğe daha olumlu bir şekilde bakılabileceğini söyledi.
Otomotiv sektörü de Erdoğan'ın açıklamalarında yer aldı. Otomotiv Uzmanı Erol Şahin, pazarda geçtiğimiz bir yıldır hakim olan 'yok satmak' döneminin sona erdiğini belirtti. Şahin, otomotivdeki 6 ay 6 bin kilometre kuralı ve ikinci el araçların sıfır fiyatından daha yükseğe satılamayacağı kuralının sektörü toparlamada etkili olduğunu ifade etti. Ancak Şahin, 1 Kasım'da yürürlüğe girecek yeni uygulamanın önemine dikkat çekerek, bu uygulamanın ilan verme sayısında kısıtlamaya gidilmesini ve satılık ilanlarıyla ilgili daha düzenli bir tablonun ortaya çıkmasını sağlayacağını belirtti.
Fiyatların düşmesi için döviz kurlarının stabil olmasının önemli olduğunu vurgulayan Şahin, eğer döviz kurları aniden yükselmezse, yıl sonuna kadar devam edecek kampanyaların etkisiyle fiyatların bir miktar daha düşebileceğini söyledi.
Bu gelişmelerle birlikte, sektörlerin ve tüketicilerin önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.